Heavy Rain İncelemesi

What will I do after that?

Geçtiğimiz ay ön incelemesi ile karşınıza çıktığımız Heavy Rain sonunda resmi olarak raflarda ki yerini aldı ve bende 4 yıldır hasretle beklediğim oyunuma kavuşmuş oldum. Uzun bir yapım sürecinin ardından, bomba niteliğinde çıkış yapan Heavy Rain, bu yıl tüm konsolları ve piyasayı hatta oyun yapım firmalarını sağanak yağmura tutacağa benziyor.

Bundan tam 4 yıl önce E3 2006’da Fransız yapımcı Quantic Dream tarafından duyurulan oyun, o zamandan bugüne oyuncuların hep akıllarında olmuştur.

Yazımıza geçmeden önce sevgili okurlarımızın lehine bir açıklama yapmak istiyorum; Yazımızda oyun ile ilgili “ Spoiler “ içerikli bilgiler bulunabilir. Ben sizler için o “ Spoiler “ içerikli kısımları kalın italik yapacağım, dilerseniz sizlerde o kısımları geçebilirsiniz.

Sağanak yağmur asıl şimdi başlıyor!

Arkadaşım sen neden hep bu sağanak yağış kelimesini kullanıyorsun diye sorabilirsiniz haklı olarak, kullanmamın sebebi aslında oyunun adı ve içeriği ile ilgili. Yazının ilerleyen kısımlarında sağanak yağmur kavramının vurgulandığı yerlere değineceğim. Şimdi, hemen paketimizi açtıktan sonra BD’yi PS3’üme taktım ve oyun başladı. Ufak bir bekleyişin ardından bizden 5 GB’lık bir yükleme gerektiğini söylüyor ve bizim fikirlerimizi almadan yükleme başlıyor. Bu tip yüklemelerin Optional olmaması çok iyi, çünkü ciddi anlamda PS3’e yarar sağlıyor. Eğer sizlerde oyuna sahip olursanız, oyunun yüklemeyi yapana kadar çıkarttığı “ Gart gurt “ sesleri duyup ne demek istediğimi anlayabilirsiniz. Eğer yüklemeyi beklerken sıkıldıysanız, hemen “ X “ tuşuna basıp 12 basamaktan oluşan Origami kâğıdının yapım aşamalarına göz atabilirsiniz. Quantic Dream bizlere güzel bilgiler vermeye devam ediyor.


Ve sonunda yükleme bitti, sıra geldi zorluk seviyesini seçmeye. Zorluk seviyesini seçtikten sonra videolardan tanıyacağımız arka planda yağmur damlalarından oluşan “ Sony Computer Entertainment “, “ Quantic Dream “ ve “ HEAVY RAIN “ yazıları beliriyor. Kısa süren bu girişin hemen ardından araya bir sinematik giriyor ve videolardan tanıyacağımız “ Ethan Mars “ isimli karakterimizi yatağında yarı çıplak bir biçimde uyurken görüyoruz. Bu sırada yanlarda evin içerisini gösteren küçük karelerde belirip kayboluyor. Kontrol sonunda uyanıp yatağından kalkan Ethan’a geliyor. Karakterimiz yataktan kalktı ve sıra günlük bizler ne yapıyorsak Ethan’a da onları yaptırmak. “ L2 “ ile karakterimiz yürüyor, “ L “ stick ile de sağa mı sola mı gideceğimizi seçebiliyoruz. Ethan’ı banyoya yönelttim ve önce bir duş aldırdım bu sırada hemen şunu söylemek istiyorum, analogları ve tüm tuşların kullanımı çok güzel olmuş. Stickleri, bir kapıyı açarken ya da bir dolabın kapağını açarken kapak açarmış gibi hareket ettirdiğimizde kapak açılıyor ya da hangi işlemi yapıyorsak o gerçekleşiyor. Quantic Dream, her olayı bizim yaşamamız için düşünmüş ve gerçekten çok yerinde olan düşünceler olduğu kanısındayım. Bunun dışında oyunda Sixaxis’in nimetlerinden fazlasıyla yararlanıyoruz, buna örnek olarak yazının az ilerisinde bilgi vereceğim. Tek söyleyebileceğim Sixaxis’i kullanmaya doyacaksınız.

Ethan’ın duşunu aldırdıktan sonra, ayna karşısına geçtim ve dişlerini fırçalatmaya başladım. Burada Sixaxis’i yatay konuma getirdikten sonra, sağa sola doğru hareket ettirmeye başlayınca Ethan dişlerini, sağdan sola doğru fırçalamaya başlıyor. Daha sonra yine yatay konumdayken, yukarı aşağı yapınca da alt ve üst şeklinde dişlerini fırçalayıp işlemi tamamlıyor. - Bu sırada Ethan ile ilgili bilgi vermek istiyorum biraz; Evli ve iki çocuk babası olan Ethan başarılı bir mimardır. Bizim oyuna başladığımız gün, oğlu Jason’ın doğum günüdür. Eşi ve çocukları Jason’ın doğum günü sebebiyle erken dışarı çıkmıştır. Jason’da onlar gelene kadar bizim yardımlarımızla hazırlanmaktadır. –


Ardından tıraşını olup, odasına üstünü değişmek için gidiyor. Üstünü de giyindirdiğimiz Ethan artık oğlunun doğum günü için hazır ancak ondan önce eşi ve çocukları gelmeden kahvaltı yapıyor. Yaptıktan sonra da eşi ve çocukları geliyor. Jason ve Shaun bahçede oynarken eşine yardım eden Ethan daha sonra çocuklarıyla oyun oynamaya gidiyor. Bildiğiniz gibi, oyunumuzun ön incelemesinde de çocuklarla çeşitli aktiviteler yapacağımızı belirtmiştim. Bunların hepsinin ardından, belki de kâbusun başlayacağı alışveriş merkezine doğru yol alıyoruz. Bu sırada araya bir sinematik giriyor, gayet neşeli bir aile ortamınla karşı karşıya geldiğimiz alışveriş merkezinde Ethan’ın eşi Shaun’a bir ayakkabı alacakları, onları dışarıda beklemelerini söylüyor. Bu sırada büyük oğlumuz Jason ise babasının yanında durmayıp, ilerde balon satan palyaçonun yanına gidiyor. Bizde “ JASON! “ diye bağırıp, oğlumuzu bulup ona bir balon satın alıyoruz. Para ödemesini yaparken, Jason ortadan kayboluyor her yerde Jason’ı arayıp bulamayan Ethan eşiyle buluşuyor ve Jason’ın ortadan kaybolduğunu söylüyor. Ethan’ın bunu söylemesi üzerine eşi büyük bir paniğe kapılıyor, Ethan’da onlara Jason’ı bulup getireceğini söyleyip Jason’ı aramaya çıkıyor. Bizde bağıra bağıra Jason’ı arıyoruz, tam Jason’ı bulduk derken başka bir çocuğun olduğunu görüyoruz. Başka kırmızı balonlu bir çocuğun alışveriş merkezinin kapısından çıktığını gören Ethan, onun oğlu olduğunu anlayıp peşinden koşuyor ancak Jason karşı kaldırıma geçip dükkânların vitrinine çoktan bakmaya başlamıştır. Ama Ethan’ın son bir Jason diye bağırışıyla babasının ona seslendiğini sonunda fark eden Jason, karşıya babasının yanına giderken karşıdan hızla gelen arabayı fark etmemiştir ancak Ethan, Jason diye bağırmasına rağmen Jason gelmeye devam etmektedir, oğlumu kurtarırım düşüncesiyle arabanın önüne atlayan Ethan için artık her şey çok geçtir çünkü araba Jason’a çarpıp onun canını almıştı bile, buna şahit olan anne ise ağlayarak sinematik bitmiştir. Olayın üstünden 2 yıl geçmiştir ancak Ethan’ın üzerinden doğal olarak bu olayın etkileri geçmemiştir. Eşi Ethan’ı terk etmiş, o gösterişli evinden daha cazip bir evde küçük oğlu Shaun ile yaşamını sürdürmeye devam etmektedir. Shaun ile durgun ve sıradan yaşamını süren Ethan, kardeşinin ölümüyle büyük bir sarsıntı geçiren Shaun’a destek olmayı da elden bırakmıyor. Ethan ile birlikte, Shaun’a yemek hazırlıyor, sohbet ediyor, yatağına yatırıyor ve çeşitli aktivitelerde bulunuyoruz. Birkaç bölüm sonrası, parkta Ethan ve Shaun’ı yan yana otururken buluveriyoruz ve oğlumuzu salıncakta sallama, tahterevalliye bindirme gibi eylemlerde bulunuyoruz. Tabii bunlar kendiliğinden olmuyor, örneğin; salıncakta sallanırken L1 ve R1 ile tutup X e ard arda basarak salıncağı sallandırıyoruz. Oyuncular belki önceden bu kontrol durumuna tepkili olmuşlardır ancak eminiz ki oyunu oynayınca bu işin eğlenceli ve güzel bir hal aldığının farkına varacaklar. Daha sonra evimize dönecekken Shaun, atlıkarıncaya binmek istiyor, Ethan tamam deyip ona bir yer bulup oturmasını, bilet alıp döneceğini söylüyor. Bileti aldıktan sonra atlıkarınca çalışıyor ve Ethan arkasını döndüğünde her zaman gördüğü hayallerin birinde oğlunu aramaya başlıyor ve oğlunun da ellerinin arasından kayıp gittiğini anlayıp hemen polise gidiyor. Polis, bunun Origami Killer’ın işinin olabileceğini düşünüp araştırmalara başlıyor. Oyunun belki de asıl başlangıcı şimdi olacak…


Oyunun girişiyle ilgili ilk bilgiler bu şekilde, geri kalan kısımları siz sevgili okurlarımıza bırakıyorum. Ancak hem bu bölümler hem de diğer bölümler emin olun oldukça heyecan dolu ve mükemmel. Yukarıda sadece Ethan ile ilgili ayrıntılı bilgiler verdim ancak merak etmeyin, diğer karakterler ile ilgili bilgiler hatta onların yaşadıklarını, karakterleriyle ilgili bilgileri de yazımızın ilerleyen bölümlerin de vereceğim.

Karakterleri Onlarla Birlikte Yaşamak Diye Buna Derim!

Yukarıda yazdığım gibi bu en azından benim için gerçek. Quantic Dream, oyunu her şekilde bizlerin yaşaması için yapmış. Kontrollerden tutunda, mimiklere, müziklere, laflarına, grafiklerine kadar. (Boşuna sinematik tür demiyorlar!) Oyunun grafikleriyle ilgili fazla söyleyecek bir şey bulamıyorum. Oyun grafik olarak belki de gelebileceği en iyi noktaya gelmiş bulunmakta, insanların yüzündeki ayrıntılar, bir olay olduğunda yüzlerinde sürekli değişen mimikler müthiş bir hava katıyor ortama. Çevre detayları da en iyi şekilde, örneğin; polis merkezinde bulunan bilgisayarların kabloları oldukça net ve gerçeğe yaraşır, ya da bir evin içinde bulunması gereken her şeyin ve fazlasının ayrıntılı bir biçimde bulunması gibi. Şunu da hemen araya tıkıştırmak isterim; oyunda çevre etkileşimi çok çok iyi bir durumda. Müziklere ve seslere geçmeden önce oyunun Gameplay’i ile ilgili de önemli bilgiler vermek istiyorum izninizle. Hatırlarsanız, yaptığım ön incelemede çok yüzeysel bir şekilde oyunun senaryosundan kareler sizlere vermiştim. Tam sürümde bunları daha rahat görebiliyorsunuz. Şöyle ki; Senaryonun gidişatını belirlemek sizlerin elinde. Atak sahnelerin olduğu yerlerde sizlere fazla seçenek sunuluyor ve sizde doğru olanını, en azından size doğru geleni seçmeniz gerekiyor. Norman Jayden’la, Origami Killer’ı araştırmak üzere bir adamın evine gidiyoruz. Araştırırken evin sahibi eve geliyor ve yanımızdaki polis memuru adamı sıkıştırınca silahını çıkartıyor ve bu sırada kontroller size geçiyor. Burada size verilen seçeneklere göre, adama ateş edebilirsiniz ya da onu sakinleştirip konuşmasını sağlamak gibi. Burada sizin yapacağınız en ufak bir hata belki de oyunun gidişatını ama olumlu ama olumsuz etkileyecek. Bunu ilerleyen bölümlerde hissetmeniz mümkün. Teknoloji olarak oyun gerçekten günümüzü çok güzel bir şekilde belki de geleceği güzel yansıtıyor. Norman Jayden’ın araştırmalarında kullandığı “ ARI ” teknolojisi, cinayetleri çözerken işimize çok fark etmesek de oldukça yarıyor. Müzikler ve sesler içinde söylenecek çok bir şey yok çünkü müzikler her bölüm için uygun ve bizleri o bölümlere adapte edebilecek şekilde uyarlanmış durumda. Aynı cümleler sesler içinde geçerli, kişinin ruh haline göre sesinin tonunda değişmeler görmek mümkün…


Karşınızda 4 Farklı Karakter, 4 Farklı Dünya.

Oyunumuzun hikâyesinde 4 farklı karakteri yöneteceğimizin, hatta eğer bunlar yaşarsa 4 farklı son görebileceğimizin sizlere sinyallerini vermek isterim. Karakterlerimize geçmeden önce, bu bağlamda 4 karakterimizin de sizlerin de dikkatiyle hayatta kalmasına özen gösterirsek 4 farklı son görebiliriz ancak biri öldüğünde oyunun gidişatında değişiklikler olacağını bilmenizi isterim. Lafı çok uzatmadan, işte Heavy Rain’in acı dolu 4 karakteri;


Ethan Mars: Genç, yakışıklı bunlar olduğu gibi başarılı bir mimar. O talihsiz olay yani hayatı mahvolmadan önce evli ve 2 çocuk babası olan Ethan Mars, küçük oğlu Shaun’ın kaçırılmasıyla da iyice yaşadığı hayattan kendini soyutlamış ama aynı zamanda oğlunu kaçıranları bulmak için de çalışmalarına devam etmektedir. Kendisine gelen ipuçlarını iyi değerlendiren Mars, bakalım Origami Killer’a yaklaşabilecek mi?


Scott Shelby: Özel Dedektif olan Shelby, yapılan cinayetleri en ince ayrıntısına kadar araştıran biri. Karşılaştığı zorluklarda genellikle tatlı dilliliğiyle gözüme çarpan dedektif, Origami Killer’ı arayan diğer bir isim.


Madison Paige: 3 erkek karakter arasında tek bayan karakter olarak yerini alan Madison Paige, genç ancak ilginç bir insan. Oyunda kendisini ilk kontrole aldığınızda gördüğü garip bir rüyayla gerildiğiniz Madison, fotoğrafçılık mesleği ile yakından ilgilenmekte. Oyunda, diğer 3 karakter ile yollarının kesişmesi gerçekten bizleri bir kez daha hayrete düşürecek cinsten.


Norman Jayden: FBI’da ajan olarak çalışan Norman Jayden’da Origami Killer’ı arayan diğer bir isim. Polis ile iş birliği içinde, kendi özel mekanizmalarıyla çalışmalarına devam eden ajan Jayden, uyuşturucu bağımlısı bir karakter. Oyun içinde ara ara krizlere girdiği olacaktır böyle zamanlarda iki seçeneğiniz var; Ya uyuşturucu almak ya da Jayden’ı sakinleştirmek!


Sağanak Yağmur Yerini Çiseye Bırakırken…

Yukarıda karakterlerimizle de ilgili ufak bilgileri de verdikten sonra veda konuşmasına geçebiliriz. Bir inceleme yazımızın daha sonuna gelmiş bulunmaktayız. Heavy Rain, her anlamda bir oyuncuya verebileceğini fazlasıyla vermekte ve açıkçası Heavy Rain’i oynarken zaman sağanak yağmur gibi hızlı geçti. Eğer bir PS3 sahibiyseniz ve gerçek deneyimler yaşamak istiyorsanız Heavy Rain tam size göre. Sesleri, grafikleri, konusu, yapısı ve her şeyiyle dört dörtlük olan bu oyunu herkese tavsiye ederken, sizlere iyi oyunlar diler Quantic Dream’e de böylesine bir oyun için teşekkürlerimi sunuyorum…


Grafik: 9,5/10

Ses:10/10

Eğlence: 10/10

Genel: 10
(Alıntı Eser sahibi:crazy_rb)

paylaşım için teşekkürler..