Anime Heoye
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Anime Heoye

Türk Anime ve Japonya Fanları!
 
AnasayfaLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap

 

 Alpha Protocol İncelemesi

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Misafir
Misafir




Alpha Protocol İncelemesi Empty
MesajKonu: Alpha Protocol İncelemesi   Alpha Protocol İncelemesi Icon_minitimePaz Haz. 20, 2010 11:59 pm

AJANLAR EVREN'İNDE KAYBOLMAK

Dünden bu güne gerek oyun camiasında gerekse sinema camiasında, içinde heyecan ve kovalamaca barındıran başlıca aksiyon yapımları, hükümet adına çalışan ajanların kendini kurtarmaya çalışması ya da derin bir örgütü çökertmesi gibi konular üzerine olmuştur. Bu tür yapımları ise özellikle de en tanınmış olan sinema serisi James Bond ile görürüz. Onun ardından "Geçmişi Olmayan Adam" olarak çıkışını yapan Jason Bourne filmleri ile bu heyecan dolu aksiyonu, beyaz perdenin ardından oyun platformlarında yaşama fırsatı bulduk. The Bourne oyunu yeni jenerasyon adına pek başarılı bir yapım değildi, fakat yıllar boyunca hemen her serisini oyun platformlarında da gördüğümüz Bond yapımları, adından söz ettirmeyi başarmış ve hatrı sayılır oyuncu kitlesinin beğenisini toplamıştı. J.B. Quantum of Solace'den bu yana ajancılık oynadığımız pek fazla yapım gelmedi. Geçtiğimiz aylarda Splinter Cell: Conviction'un Xbox ve PC platformları için piyasada boy gösterişinden sonra, içinde bulunduğumuz ay itibari ile türü RPG - Aksiyon olan yeni bir ajanlık oyunu'yla beraberiz artık. Biz bu ay'ı da Alpha Protocol(A.P.) ile kapatırız, ama bu yeni eleman bizi ne kadar mutlu eder? İşte orası marifetlerinde gizli.

Alpha Protocol, tanınmış ve beğenilen RPG oyunlarının ustaları tarafından geliştirildi. Aslında firma olarak tanınmış değiller, ama uzmanlık alanlarının RPG türü olduğunu söylemek de zor değil. Obsidian Entertainmet, A.P.'den önce Fallout, Icewind Dale ve Baldur's Gate gibi RPG severlerin beğeniyle karşıladığı yapımların altına imzasını atmış bir firmadır. Son denemeleri Alpha Protocol'ün ise ne kadar başarı yakalayacağını zaman gösterecek. Yapım ilk olarak yaklaşık 3 yıl önce duyuruldu, ilk gösterilen CGI tanıtım video'sunun ardından, bu yapımın "bir James Bond(J.B.) ile Jason Bourne(J.B.) arasında kalan bir başka J.B.'nin macerası" diye nitelendirdim. Sonra uzun bir süre boyunca herhangi bir haber çıkmadı oyundan, iptal edileceğini düşünmeye başlamıştık ve nihayetinde oyunun tamamlandığını öğrendik. 28 Mayıs günü raflarda yerini alan yapımı oynama fırsatını bulduk ve sizlerle paylaşmak üzere klavye başına kurulduk.

ROL YAPMA USTALARI

Öncelikle, türünü kısmen de olsa değiştirmiş olan Splinter Cell ile pek alakalı bir yapım olmadığını belirtmek isterim Aplha Protocol'un. Kimi oyuncu kitlesi, bu yapımın içeriğinden dolayı Splinter Cell benzeri bir oynanışa sahip olacağı düşüncesinde'ydi. Fakat A.P.'nin asıl benzerlik gösterdiği oynanış sistemi, Mass Effect 2'de gizli. Yapımın türü RPG - Aksiyon olduğu için oynanış tarzı da ona göre şekilleniyor. Yapımın hikayesi ise doğrudan sizin seçimlerinize göre şekilleniyor. Oynanışı örneklemenin en kolay yolunun Mass Effect 2 üzerinden gitmek olduğunu yineleyerek, RPG türlerinin çoğunlukla içinde barındırdığı diyalog sisteminin gerçekçiliğinden söz etmek istiyorum. Karakterlerle diyalog halinde'yken, size söylenen sözlere karşılık vereceğiniz cevabı karşıdakinin konuşması bitmeden seçebiliyorsunuz. Fakat gerçek hayatta olduğu gibi, konuşmanın ardından uzun bir süre odun gibi dikilip düşünemyorsunuz; hemen cevab'ı patlatmanız lazım. En sağlıklı diyaloglar bu şekilde sağlanıyor, fakat böyle seri olabilmek için en azından orta halli ingilizce bilmek gerekiyor. O bakımdan ingilizcesi yetersiz olan oyuncular için diyaloglar eğlenceli olmayabilir. Akabinde ise yalnızca vereceğiniz cevab'ı seçmekle kalmayıp, ruh haline göre tepki yansıtadabiliyorsunuz. Mesela stresli bir diyalog da, sinirli ruh halini yaptığınız seçenekler ile belli edebiliyorsunuz. Yapımcı firmanın açıklamaları arasında, bu oyundaki ana karakter'in diyalog ve tepkilerinin Jack Bauer, James Bond ve Jason Bourne (Tüm J.B.'leri toplamışlar) gibi agresif ve profesyonel ajanların tepkilerinden esinlenerek geliştirdikleri yer alıyordu. Bu da Alpha Protocol'ün bu hit yapımlardan ilham alınarak geliştirildiğinin küçük bir göstergesidir. Kısacası konuşma sahneleri mekanik olarak Mass Effect 2 benzeri, fakat biraz daha yenilenmiş ve oyuna göre düzenlenmiş hali diyebiliriz.

BİRLEŞMİŞ MİLLETLERDE AJAN BİTMEZ

Oynanış ve özellikler'e değinmeden evvel amacınızı anlatayım. Michael Thorton, CIA adına çalışan ana karakterimizin emri altında olduğu kurum, başarısız geçen bir operasyonun ardından ona ihanet eder ve Michael'in asıl amacı bu noktada başlar. İhanetin üzerine ABD hükümeti tarafından suçlu olarak aranan bahtsız ajan'ın tek derdi kendine yapılan bu ihanet'in bedelini ödetmek ve temize çıkmaktır. Nihayetinde Alpha Protocol adı altında toplanan tecrübeli ajanların bulunduğu bir örgüt'e sığınarak, örgüt çatısı altında kendine kurulan tezgah'ı ortaya çıkarmak üzere yol katetmeye başlar. Bizde bahtsız Michael'a yardım eden bahtsız oyuncuyuz.

Alpha Protocol içerisinde bir çok yandaşlarınız olacak, fakat yol boyunca size yoldaşlıkta edecek olan asıl isim Ming Tang hanım olacak. Görevler çeşitli ülkeler de geçebiliyor, geniş çaplı ve tekil operasyonlar söz konusu yani. Arabistan'dan tutunda Rusya'ya kadar dünya turuna çıkacaksınız. Oyunun başlangıcında ise diğer RPG türlerinden de aşina olduğumuz karakter özellikleri belirleme seçenekleri geliyor. Bu oyunda zaten ana karakter belli, sizin dokunabileceğiniz tek şey onun yetenekleri olacak. Basit bir dille hangi sınıf'a dahil olduğunu siz seçeceksiniz yani. Ajan yetenekleri sınıfında hazır halde gelen toplam 4 seçeneğiniz var:

Soldier: Silahlar konusunda uzmandır, çarpışmak için eğitilmiş bir asker gibi dalarsınız ortalığa.

Tech Specialist: Sabote etmek, bir kaç yakın mesafe silah'ı ve teknoloji alanında yetenekli bir ajan sınıfıdır.

Field Agent: Hafif silahlar da uzman, gizlilikte başarılı ve dövüş sanatına sahip ajan sınıfıdır. Bu yeteneği seçerseniz, çarpışmak yerine gizli gitmeyi seviyorsunuz demektir.

Freelancer: Özgür bir sınıftır, belli bir yeteneğe sahip değildir. Siz kendi yaratmak istediğiniz yetenekleri yaratısınız, yani hazır halde gelmesi yerine sizin seçiminize bağlıdır.

Mesela, siz hem gizli gitmek istiyorsunuz, hem her tür silahta uzman olmak istiyorsunuz, hem de iyi bir sabotajcı olmak istiyorsunuz diyelim. Hepsinden azar azar toplarsınız, ama çokta çorba etmeyin ki mundar bir ajanınız olmasın. Hazır halde gelen toplam 4 yetenek olduğunu söylemiştim, kendi belirlemek istediğiniz yetenek türlerinde ise 9 çeşit mevcut. Ayrıca her yetenek kendi içerisinde kademelerden oluşuyor. Bunlar ise Basic, Advanced, Expert ve Master olarak sınıflandırılıyor. Pek kafa karıştırıcı değil, hazır halde gelenlerin haricinde 9 yetenek var, bu yetenekler 10 kademeden oluşuyor, kademeler ise en temelden en gelişmişe doğru sınıflanıyor. Zaten bunlarla pek uğraşmak istemezseniz, hazır yeteneklerden birini seçer çok ayrıntıya girmeden devam edersiniz. Zaten Alpha Protocol bir RPG oyunu olduğu için karakter üzerinde ayrıntılı değişiklikler yapmak güzel bir getiri. Yetenekleri seçerken, mutlaka oyunu nasıl bitirmek istediğinizi düşünün. Acaba çatışsam mı? Yoksa gizli mi gitsem? Kararsızsanız eğer size tavsiyem gizli ilerleyin, nasıl olsa yeni jenerasyonda her oyun aksiyon. Ayrıca ana karekterin genel olarak sadece yeteneklerini belirleseniz de, yalnızca saç ve sakal şeklini belirleme ve ekipman alma imkanınız da var. Bu işi ise görevler boyunca her gittiğiniz ülke de konaklayacak size özel eviniz de yapıyorsunuz. Ayrıca çeşitli görevleri ve brifing'leri de burada alıyor ve yola koyuluyorsunuz.

Hazır yetenek belirleme - geliştirme gibi olaylardan bahsetmişken silah gelişim ağacından da kısaca bahsedeyim. Oyunda modern çağ silahlarının bir çoğu mevcut, hafif makineliler, saldırı tüfekleri pompalı türleri, bombalar vs. diye gidiyor. Her bir görev sırasında para bulup sahiplenebiliyorsunuz, bu paralar sayesine ise Safehouse, yani üst satırlarda da değindiğim size ait olan ev'de silahları modifiye edebiliyorsunuz. Yine RPG türüne yakışır bir modikasyon mevcut, şarjörler, silah mdeolleri, namlu uzatıcı ve güçlendiriciler, sağlam çekirdekli kurşunlar gibi her telden silah gelişimi yapabilirsiniz.

İLK 60 DAKİKA - SON SATIRLAR

Alpha Protocol'de öyle bir şey var ki; yalnızca benim değil oyunu tecrübe edinen diğer oyuncularında dikkatinden kaçmamış. O da ilk 60 dakikanın laneti. Bir şekilde isteklerinize uygun karakteri yaratıp oyuna dalış yaptıktan sonra, eğitim ile beraber yaklaşık 1 saatlik oynanış süresince gerçekten sıkılabilirsiniz. Hatta ilk 1 saat'e tahammül edemeyip oyunu bırakanlar var. Açıkçası oyunu bıraktıracak kadar da sıkıcı değil, hani en azından başlangıç için biraz sabır edip oyunun evren'i bize neler vaat ediyor görmekte lazım. Ama kendi türünden veya başka türlerden oyunlara kıyasla sıkıcı bir başlangıcı var. Elbette her oyuncu için aynı şeyleri hissettirmeyecektir ama genel olarak bu yaz sıcağında hantal terler akıtacak o 60 dakika'yı atlatırsanız, asıl oyuna o zaman başlamış olursunuz. İşte o vakit karar verin oyunu beğenip beğenmediğinize. Neyse eğitimdi yeteken belirlemeydi şuydu buydu derken oyunun potansiyel temposu ile yavaş yavaş tanışmaya başlıyorsunuz.

Oyunun akıcılığını belirleyen unsulardan en önemlisi olan kamera ve kontrol sistemi ile giriyorum olaya. Kontroller'e alışmak kolay da, kamera açıları bazen sapıtabiliyor. Rahat görüş sağlayamadığınız zamanlar olabilir, bu da sıkıntı yaratıyor. Oynayış tarzınıza göre de oyun zorlaşabilir, veya kolaylaşabilir. Mesela çatışmayı tercih ederseniz, başlangıçta düşmanları takır takır indiremezsiniz. Çünkü yetenek geliştirmeden savaşmak pek akıllıca değil, kolay kolay adam vurulmuyor. Tabii hazır yetenekleri hesaba katarak söylemiyorum bunları. Öte yandan gizli gitmeyi seçerseniz, en azından henüz yeteneklerinizin başlangıç seviyesinde olduğu süreçte daha akıcı oynayabilirsiniz. Gizlilik ögelerinde düşmanın arkasından gidip haklama, veya bir duvar'a siper aldığınızda size doğru gelen bir düşmanı aniden yakalama gibi eylemlerde bulunabilirsiniz. Öyle böyle derken zor durumda kaldınız ve yakalandınız diyelim, "Chainshot" dediğimiz zamanı yavaşlatma özelliğini kullanabilirsiniz. Klasik Bullet Time mantığı yani, zamanı yavaşlatıp düşmanlardan bir kaçını harcayabilirsiniz ama bu özellikte yeteneklere bağlı olarak etkili hale geliyor. Eğer Chainshot'ı kullanarak 2-3 düşmanı aynı anda haklamak isterseniz, yeteneklerinizi de buna hak kazanacak şekilde geliştirmiş olmanız gerekir. Yani oyuna göre herşey karakterin tecrübelerinden oluşuyor. Onu tecrübelendirmek ise tamamen sizin elinizde.

Oyunda kilitli kapıları ve benzeri engelleri aşmak gibi ufak tefek bulmacalarda var. Ama genel olarak oynanışın her zaman eğlenceli olduğunu söyleyemem çünkü başta kamera açıları oyundaki akıcılığı ve eğlenceyi baltalamaya yetiyor. Özellikle de stealth olarak oynamak isterseniz, bunu rezil edecek olan yegane şey kamera açısının sapıtması olacaktır. Bir kaç kez başıma geldi, gizlilik içerisinde sürdümrek istediğim görevlerde zaman zaman buna engel olan kamera açıları yüzünden görmem gereken düşmanı göremeyip yakalandığım zamanlar oldu. Sinir bozucu bir durum, zira Alpha Protocol'de sabır gerektiren bir oyun, kolay bir yapısı yok yani. Herşey yolunda giderken bir anda planlarınızın bozulması gibi bir durum oluşabiliyor bazen. Bir de oyunun teknik yönlerini ele alacağım. Aslında ele alınmaya değer bir yönü yok, bu kadar net özetleyebilirim. Ne yazık ki özellikle görsel kalite tamamen yerlerde sürünüyor. Kaplamaları şöyle, aydınlatma efektleri böyle demiyorum bakın. Toptan vasat, üzerinde hiç durulmamış. Tamam oyun içerik olarak üzerinde emek harcandığı belli bir yapım, ama Next Generation Graphic diyoruz arkadaş, bu konuda daha titiz davranmalarını beklerdim. Ses efektlerini yine genel olarak pek eleştirmeyeceğim ama grafiklerden daha üstün oldukları kesin. Yapay zeka olarak da yine grafiklerden daha üstün bir performans söz konusu. Gerçi yapay zeka oyunun içeriğiyle ilgili bir durum, grafiklerle kıyaslamıyorum ama orta halli olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. Mesela düşmanlarınız sizi uzak mesafelerden fark edebiliyorlar, haliyle özellikle gizli ilerlerseniz çok dikkatli olmanız gerekiyor. Öte yandan, bir çatışma esnasında dibinde duran patlamaya hazır varilleri kafaya bile takmadıkları oluyor. Aksiyon sahnelerinde sizi öldürmeye odaklı robotlar haline geliyorlar yani. Alpha Protocol için söyleyebileceklerim bu kadar, özetle RPG severlerin sabırla bitirebileceği, hatta diğer RPG'ler kadar olmasa da zevk alabileceği bir oyun. Ama ne yazık ki başarılı bir yapım değil. RPG severler için tavsiyem oynamaları yönünde olsa da, bu tür'ü sevmeyen oyuncular için kesinlikle tavsiye etmediğim bir oyun. Hatta yanından bile geçmeyin, kaçın!

Değerlendirme:

Genel: 6.5

Grafik/Ses: 6.5

Eğlence/Atmosfer: 6.5

Artılar: RPG türüne yakışır gelişim ağacı, yeterli oynanış süresi, gizlilik veya aksiyonu yetenekler ile dengeleyebilmesi.

Eksiler: Grafikler çok zayıf, çabuk sıkabiliyor, üzerinde biraz daha uğraşılsa çok daha iyi yerlere getirilebilirdi.
(Alıntıdır Eser sahibi:cold_winter) (Kendi taslaklarımı en kısa zamanda sunucam)
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Misafir
Misafir




Alpha Protocol İncelemesi Empty
MesajKonu: Geri: Alpha Protocol İncelemesi   Alpha Protocol İncelemesi Icon_minitimePtsi Haz. 21, 2010 3:11 pm

paylaşım için teşekkürler..
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Alpha Protocol İncelemesi
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Anime Heoye :: Bilgisayar & İletişim :: Oyun Download :: Konsol Oyunları-
Buraya geçin: