Anime Heoye
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Anime Heoye

Türk Anime ve Japonya Fanları!
 
AnasayfaLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap

 

 Final Fantasy XIII(13)İncelemesi

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Misafir
Misafir




Final Fantasy XIII(13)İncelemesi Empty
MesajKonu: Final Fantasy XIII(13)İncelemesi   Final Fantasy XIII(13)İncelemesi Icon_minitimePaz Haz. 20, 2010 11:55 pm

Merhaba

Sevgili okur oyunumuzun incelemesine geçmeden önce istersen gel seninle ufak bir FF tarihi turuna çıkalım dört boyutlu uzayımızda ve biraz bilgi edinelim:

1987 yılında, batmak üzere olan Square firması son oyunu yapmaya karar verir, bir anlamda son çırpınış olarak ve bu yüzden oyuna son(final) adını verir ve Final Fantasy efsanesi doğar. Ve daha sonra o zamanın ünlü firması Enix ile birleşen Square şuan ki Square Enix olur. Oyunun başarası göz ardı edilemez ve çok kısa zamanda, bir sene sonra, ikinci oyun çıkar. Seri hayran kitlesini arttırır ve firma iki sene sonra üçüncü oyunla ve muhteşem bir kadroyla piyasaya çıkar ve sadece Japonyada 1.5 milyon satar(1990'dan bahsediyoruz). Serinin bir çok oyunu birbirinden bağımsızdır ve farklı karakterler hikayeler barındırır. Ama hep bir grup kahramanımız büyük bir kötülükle savaşırken asıl olarak kendi içlerinde aşkın, sevginin, kendini tanımanın savaşını verirler. Ve bu inanılmaz bir görsellikle anlatılır ki FF serisi bu açıdan da çok önemli bir yere sahiptir. Kahramanlarımızın isimleri hep tarihten ve mitolojiden seçilmedir. Square Enix seriyi öyle bir geliştirir ki yıllar içinde oyun toplamda 97 milyon unite oyun satar. Öyle ki Walk of Game'den 2006'da ödül kazanmıştır ve Guinness Rekorlarında yedi tane rekoru vardır. Oyunun müziklerine öyle bir hayran kalınmıştır ki orkestracı Nobuo Uematsu ayrıca FF için müzik albümleri çıkarmıştır. Ayrıca oyun RPG'yi Japonya'da ve dünyada tanıtmış ve yaygınlaştırmış olmasıyla da bilinir.

Şimdi de bu efsaneleşmiş serinin Next-Gen ile nerelere gelip neler yapabildiğine bir göz atalım:

Süpersonik hatta muhteşemsonik denecek derecede kaliteli bir vidyo ile açılıyor oyunumuz. Öyle bir açılıyor ki kapansın istemiyor insan. CGI teknolojisi aşmış oyundaki. Oynadığınız süre zarfına eşit miktarda belki daha da fazlasıyla vidyo izliyoruz. Vidyolarda anlatılan hikayenin akıcılığı mükemmel sanki kendinizi dışardan bir DVD kiralayıp evde oturup film izliyormuş gibi kaptırmış hissediyorsunuz. Ne alaka? Nasıl? Kim? Haydaa şimdi nolcak? soruları ile gelişiyor ara vidyolar. Merak uyandırıyor, uyandırmadığı anlarda da sürüklüyor. Yer yer tırt diyaloglar ve çocukça kahramanlık hikayeleri dönüyor ortamda gelişen olaylar çok önemli çapta olsada ama fazla göze batmıyor. Karakterler içinde çoçuklar var bunların çizgi filminden çıkmış gibi yada liseli aşık kızlar gibi çıkardığı sesler yer yer rahatsız edici olabiliyor. Fakat ben hikayeden fazla behsetmeyeceğim çünkü önceki oyunları oynamadığım için kendimde bu hakkı bulmuyorum. Sana oynanışı anlatmaya geçiyorum.

Oynadığım en akıcı ve sanırsam (sanırımın bir üst level'ı) en basit oynanışa sahip oyundur FF13. Oyunda ilerlemek için yapmanız gereken tek şey düz gitmek. Zıplanacaksa karakteriniz otomatik olarak zıplıyor birşey kullanılacaksa karakteriniz otomatik olarak kullanıyor size kalan tek şey ilerlemek için analoğu ileri itmek. Sağ üstte bize yol ve hedef gösteren harita aslında hiç olmasada olabilirmiş. Çünkü sadece düz ilerliyoruz. (Pulse bölümü hariç, Pulse'a dikkat et

sevgili okur orda afallıcaksın) Gitmemiz gereken ve haritada belirtilen yere gidiyoruz ve cut-scene vakti. Ki fanteziye benim kadar açıksanız (Örneğin yüzüklerin efendisi yada bana göre fantezilerin en sağlamı Zaman Çarkı serisi gibi serilere aşinaysanız) size bu süper teknolojik ve kurgusal dünya eh bu ne be dedirtmeyecektir.

Tabiki ilerlerken yolumuzun üstünde düşmanlarımız oluyor hemde bol bol. Karşımıza tek kişi de olsa o tek kişi devasa da olsa on kişide çıksa aynı dövüş sistemiyle oynuyoruz. Otomatik olarak dövüş sistemine geçiyor ve bir ekran çıkıyor önümüze. Şimdi bu ekrandan bahsetmek istiyorum. Çünkü oyunu bu ekranda geçirceksiniz gibi birde üçgenle ulaşılan menumuz var ki ondan da biraz soora bahsedicem. Bu dövüş ekranını oyunda ilerledikçe zenginleşiyor. İlk olarak Paradigms'lerden bahsetmek istiyorum. Paradigms ler ile sahip olduğumuz partideki elemanlara görevler veriyoruz. Dövüş sırasında L1'e basıp paradigm'inizi seçebilirsiniz. Örneğin Relentless Assault, Diversity gibi. Ki her parti değişiminde paradigms lerinizde değişiyor. Mesela Lighting ve Hope ile Supersoldier paradigms'ini seçtiğimizde Hope Synergist oluyor ve bizim commando'nun gücüne güç katıyor çeşitli koruma ve güç büyüleriyle. Relentless Assault'ta adından da anlayabileceğiniz gibi düşmana sürekli olarak kombolar ile saldırıyoruz. Bu seçimde bir kişi commando diğer iki kişi ise partideki ravagerlar oluyor. Ravager'lar düşmana chain ataklar ile saldırıyor. Siz ize strenght ile daha ağır ataklar, bitirici vuruşlar yapıyorsunuz. Chain atakların amacı düşmanı stagger yapmak ki bunun anlamı düşmana vurduğunuz her darbenin daha etkili olup katlanarak zarar vermesi anlamına geliyor. Diversity'de ise siz gene partinin ağır topu olurken biri medic olup sizi ve kendini iyileştiriyor ve geri kalan parti elemanı ise ravager olup chain ataklara devam ediyor. Üçgen ile ulaştığınız menüden paradigms'e kendi yarattığınız bir paradigm de ekleyebiliyorsunuz. Bu tarzda bir oynanış kesinlikle World Of Warcraft(WoW)'ı akla getiriyor.

Dövüş ekranındaki özelliklere devam edersek.Techniques diye bir seçenemiğiz var. Bundaki farklı özelliklerden yararlanabiliyoruz. Örneğin Libra ile düşmanların zayıflıklarını öğrenebiliyoruz ve bunları R1'e bastığımız zaman ekranımıza gelen bir ekranda görebiliyoruz. Bu ekranda ortada o düşmanın resmi yanlarda ise zaafları, dayanıklılıkları özellikleri yazıyor. Bunu yaptıktan sonra dövüş ekranındaki listemizden auto seçeneğini seçersek düşmanın o zayıflıklarına göre otomatik olarak en uygun atakları yapıyor. Ataklarımızı kendimiz seçmek istersek de karakterimizin o ana kadar gelişmiş özelliklerine göre normal atak, blitz(çevredekilerede zarar veriyor), water, fire gibi bir çok güç çeşidinden yararlanıyoruz. Her karakterin gücü farklı tabiki. Kimi fire, kimi water, kimi ice kullanıyor ve bu gene bu açıdan kesinlikle WoW'un kulaklarını çınlatıyor. Burda kullanacağınız ataklar paradigms'de seçtiğiniz role göre değişiyor. Örneğin en karizmatik karakterimiz Lighting commando iken kılıcıyla strength ile ağar darbeler vururken ravager'e geçtiğinde water ile chain ataklar yapabiliyor. Dövüş ekranımızda bir de Items menusu var ki burda canımız azalınca tüm parti elemanlarına etki edecek can veren iksirler veya ölen bir elamanı dirilticek phoenix ler kullanabiliyoruz. Kullanabilecekleriniz bunlarla sınırlı değil(diil diye okunur) başka iksirlerde satın alıp bulabileceksiniz.

Ayrıca dövüşe girmeden önce oyun içinde L1'e basıp Items'da çıkanlardan farklı iksirlerde kullanabiliyorsunuz ki bunlar size belli bir süre için + olarak güç,büyü veriyor veya sizi düşmanlara daha az görünür kılıp yanlarından geçmenize yardımcı oluyor. Aklınıza ya havadaki düşmanlar diye bir soru gelirse hiç üzülmeyin. Kimisinde silah var kimisi fire, ice, water büyüsü atıyor eli kılıçlı Lighting imiz ve yumruklarını kullanan Snow umuz ise zıplayıp havada taklalar eşliğinde düşmana zarar verebiliyor.

Birde her dövüşten sonra çıkan bir ekran var ki burda o dövüşü tamamlamak için verilen belli bir süre, sizin ne kadar sürede bitirdiğiniz, buna göre ne kadar puan aldığınız ve dövüşten çıkan eşyalar,ne kadar CP aldığınız(-CP ne ya?Ramiz dayı CP diyo bu-Sabret yiğen açıklar ilerde).

Topladığınız bütün eşyalar inventory'nizde toplanıyor ve ne işe yaradıklarına ordan bakabiliyorsunuz. Üçgen ile ulaştığınız menüden biraz daha bahsedersek. Burda haritanız var. Datalog isimli hikayeyi tamamiyle takip edebileceğiniz konunun ne olduğuyla, neyin ne olduğu detaylıca anlatan bir bölüm var. Partimizdeki her elemanın dövüş tarzı(ofensiv-defansif-dengeli)nı ayarlaya bileceğimiz, silahını seçmek ve büyü, can,güç veren bazı özel yüzükler, bileklikler takabildiğimiz bir bölümümüz daha var her RPGde olduğu gibi.

Diğer bir önemli bölüme gelirsek üçgen menüsündeki; Crystarium. Burda karakterimiz level aldıkça arttırabildiğimiz özelliklerimiz var. Paradigms'de seçilen her ayrı seçim için (commando, ravager, sentinel, medic ... etc vs) ayrı özellikler var. Ki bunlar çok hoş bir şekilde görüntülenmiş. Her stage'de ayrı güçler açılıyor ve bunlara ek olarak burada magic, strenght gibi özellikleriniz de arttırabiliyorsunuz ve bunları her dövüş sonrası kazandığınız CP'ler ile yapıyorsunuz(-Dayıı CP dedi dayıı-E dedim yiğen). Merak etmeyin bunları bolca kazanacaksınız.

Ayrıca her karakterin farklı özellikleri var. Örneğin Snow karakteri ilerde daha önce dövüştüğü 2 tane bayanı(ki adları Eidolons olarak anılıyor ve efsaneye göre sadece umutsuz olup istekleri dışında amaçları olan l'Cie'lere yardımcı oluyorlar (l'Cie'nin ne olduğu parantez içine paranteze sığmaz sevgili okur affet)) daha sonra summon'layabiliyor kendisi için dövüşmek adına.

Oyunda yer yer rastlayabileceğimiz birşeyler satın alıp, satabileceğimiz marketlere rastlayacağız.

Genel olarak oyun çok basit ama çok sürükleyici ve dövüş ekranı kesinlikle çok sinamatik bir sunum ortaya koyuyor. Her karakter kendi tarzlarında matriksvari hareketlerle görüntüyü bir film tarzına sokuyor. Katlanıp kitap boyuna inen kılıçlar, havada atılan taklalar kesinlikle karşımıza her ayrı düşman çıkışında 1 saniyelik bir bekleyiş ile dövüş ekranına geçişi göz ardı edebilmemizi sağlıyor.

Oyunun müzikleri ise mükemmel denecek kadar güzel girilen her ortamda,dövüş ekranında çalan müzikler ortama kanımızın kaynamasına yardımcı oluyor.

Oyunu şunlar almalı bunlar almamalı demicem, diyemicem çünkü seriyi sevenler sevmeyebilir. Türü sevenler sevmeyebilir. Oyun saf RPG değil de saf ekşın olmuş sevgili okur(-Ramiz dayı saf ekşin dio-İlgilenmiyorum). Ama hep aynı türden sıkıldıysan farklı bir tad arıyorsan,f antezilere açıksan bence oyunu denemelisin.

Grafik: CGI vidyolara not olarak 15/10 vermek istiyorum ama oyun içindeki görüntü ancak 7/10 olabilir.

Ses: Seslendirmeler(Voice-acting) Vanille karakterinden yer yer çıkan idoitik sesler sayılmazsa muhteşem şarkıları ile 9/10

Oynanabilirlik: Yazıdada bahsettiğim gibi çok akıcı ve basit bir oynanış.Peki bu iyi mi kötü mü?Şunu söyliyim ki eğer GOW'da kareye yuvarlağa basmayı sevmiyorsanız bunu hiç sevemezsiniz. 8/10

Eğlence: Eğlence kesinlikle sinematik dövüş sistemi sayesinde üst düzeyde.Hep aynı şeyin tekrarlanıyor olması sıkılmanıza sebep olmuyor.En azından kısa vadede. 9/10

Genel:Son olarak oyun arşivlik olmasada kesinlikle oynanılmalı,yada daha doğrusu bir şans verilmeli. Son notum 6/10 sevgili okur.Ortalama almadım alırsam daha yüksek olur ama ben biraz cimriyim.Herşeyi ayrı ayrı güzel oyunun belki ama bir araya gelince olmamış yada az olmuş.Bu nası olmuş?Orası senin güzel kararına ve yargına kalmış.

Sevgiler.
(Alıntıdır Eser sahibi:lucifer37)
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Misafir
Misafir




Final Fantasy XIII(13)İncelemesi Empty
MesajKonu: Geri: Final Fantasy XIII(13)İncelemesi   Final Fantasy XIII(13)İncelemesi Icon_minitimePtsi Haz. 21, 2010 3:11 pm

paylaşım için tebrikler..
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Final Fantasy XIII(13)İncelemesi
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Erken Final: Almanya-İngiltere
» Mozilla Firefox 3.5.6 l Türkçe l Final l Full
» Lime Wire PRO 5.4.6.1 l Multilanguage l Final l Full
» VLC Media Player 1.0.3 l Türkçe l Final l Full
» Norton Internet Security 2010 17.0.0.136 Ingilizce l Sınırsız l Final l Full

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Anime Heoye :: Bilgisayar & İletişim :: Oyun Download :: Konsol Oyunları-
Buraya geçin: