Anime Heoye
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Anime Heoye

Türk Anime ve Japonya Fanları!
 
AnasayfaLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap

 

 God of War III İncelemesi

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Misafir
Misafir




God of War III İncelemesi Empty
MesajKonu: God of War III İncelemesi   God of War III İncelemesi Icon_minitimePaz Haz. 20, 2010 11:42 pm

Mademki Sen PlayStation 3’ün En İyi Exclusive Oyunusun, Öyleyse Sen Artık “God of Game” Olmalısın!

TANRILAR İHANETLERİNİN BEDELİNİ ÖDEYECEKLER. GÜNEŞ SÖNECEK, DENİZLER YÜKSELECEK. YERLE GÖK BİRLEŞTİĞİNDE KAOS YENİDEN DİRİLECEK VE TANRILARIN ÇAĞI KAPANACAK! BEN SPARTA’NIN HAYALETİ, ARTIK TANRI DEĞİLİM; TANRILARIN KATİLİYİM!

Düşüncelerim ve çığlıklarım arasında, o yüksek dağın tepesinde altın kaplamalı bir şato gibi parlayan Olympus’a yaklaşıyorum. Titan’lar ise nefret ve kin dolu, onların öfkesini tırmanışlarında hissediyorum. Gaia, kolunu her savurduğunda Olympus şiddetle sarsılıyordu. Birkaç metre uzağımızda ise bir başka Titan, o da kin ve nefret ile Olympus’u düşürmek için ilerliyordu. Ellerini her attığında dökülen kaya parçalarının şiddetle etrafa savrulması, onların zamanda kaybolmuş acılarının içlerinde yarattığı öfkeye tercüman oluyordu. Ve görüyorum. Tanrıların bile artık gizleyemeyeceği korkularını görebiliyorum, korkmalılar çünkü bu sefer Great War olmayacak… Bu sefer her şeyin sonu Kaos olacak! Bir tarih yazılacak, ama bu tarihte Tanrıların yeri olmayacak! Artık benim intikamım son bulacak…

SONUN BAŞLANGICI

Fazlasıysa sessiz ve bilgi’ye muhtaç bir şekilde efsanenin çıkacağı günü 2007 yılından beri bekliyorduk. Ta ki God of War 2’nin sonunu gördüğümüzden beri. Bekleyişin nihayet sona ermesi ve oyun kültüründe yeni bir çağ başlatıyor olması ile beraber efsane’ye büyük bir heyecanla sahip olduk ve oynadık. Ama şu var ki oyunu nasıl anlatmaya başlasam bilemiyorum, gecenin geç vakitlerindeyim ve saatlerdir efsane’yi oynuyorum. Oyun bitmeye yakınken ben de anlatmaya bir giriş yapmalıydım. Fakat bu sefer, önceki inceleme yazılarımın başlangıcında hiç yaşamadığım bir şey yaşıyorum. Bir parça yabancı olduğum bir şey çünkü daha önce bu denli güçlüsünü hiç yaşamamıştım. Anlatmaya çalıştığım bu hissiyatı en uygun tercümesi ile söylemem gerekirse; Şu andan itibaren oyun dünyasının “en”lerine bir sınır çizildiğini, bir oyunun en yakın tabiri ile nasıl oyunluktan çıkabileceğini, en önemlisi de büyük bir firmanın PlayStation kullanıcılarına muhtemelen önümüzdeki birkaç yıl boyunca göremeyecekleri bir hediye verdiğini söylemem gerekir. İşte sizlere bu bahsettiğim birkaç cümlenin içerisinde neler yattığını birer birer anlatacağım.

Özellikle geçmişten beri PlayStation platformundan vazgeçmeyen oyuncular, efsane konsolun efsane oyunu ile mutlaka tanışmışlardır. Henüz çok uzun bir geçmişe sahip olmayan bir yapım olmasına rağmen, çıktığı yıla istisnasız damgasını vuran ve birçok oyun otoriteri tarafından övgüler yağan önemli yapımlardan olmuştur God of War. Öyle ki serinin tutulması ile beraber PlayStation Portable kullanıcıları için de 2008 yılı içerisinde bir yan seri olarak God of War: Chains of Olympus piyasaya sürülmüştür. Üstelik henüz piyasada yer aldığı ilk ay’ı içerisinde ortalama 340.500’den falza kopya satarak, satış grafiğinde başarı sinyalleri vermeye başlamıştır. Zaman içerisinde ise PSP’nin en çok tutulan oyunlarından olan Dexter’ın da tahtına oturmuş ve bir PSP klasiği haline gelmiştir. Aynı şekilde efsane konsol PlayStation 2’ye çıkarılan ve ana hikâyeyi izleyen God of War oyunları da gerek “en”ler listesinde, gerek satış grafiğinde istediği başarıyı elde etmiş ve unutulmaz klasikler arasında yerini almıştır. Yapımcı firmanın PlayStation 2 platformuna uyarlayarak geliştirdiği Kinetica oyun motoru ile hazırlanan God of War serisi, özellikle 2007 yılına damgasını vuran ikinci oyunu ile yine piyasaya sürüldüğü ilk ay içerisinde oldukça yüksek satış rakamlarına ulaşmıştır. Yalnızca Kuzey Amerika bölgesinde 833,209 kopya satmış, kısa süre sonra ise bu rakam dünya genelinde 2.44 milyona çıkarak artışını sürdürmüştür.



Efsanenin son oyunu ise çıkarılmaya yakın zaman diliminde PSM3 ve Nowgamer gibi önemli otoriterler tarafından yapılan ön incelemelerden oldukça övgünün yanında tam not almış ve tüm zamanların en iyi oyunu yakıştırmaları ile ihtişamının parıltılarını oyun dünyasına yansıtmayı başarmıştır. Görünen o ki aldığı övgülerde hak ettiği yeri bulmuştur. Hazır hale getirilmesi yaklaşık 3 yıl süren yapımı beklediğimiz süre boyunca pek az bilgi verilmişti. İlk teaser trailer’dan sonra E3 2009’a kadar yeni bir video verilmemişti. Bilgiler ise çok kısıtlı ve uzun zaman aralıkları ile oyun basınına veriliyordu. Yapımcıların çok kıt bilgiler veriyor olması ise resmi açıklamalarına göre serinin fan’larının ve tüm God of War oyuncularının, oyun ile ilgili her şeyi bizzat oynayarak görmelerini istemeleriydi. Zaman zaman God of War fan’ları tarafından tepki ile karşılanmış olsa da şimdi anlıyorum ne demek istediklerini ve takdir ediyorum. Özellikle de şunu belirtmek isterim ki, E3 2009 demosunda gördüğümüz God of War 3 ile, şu an piyasaya sürülmüş olan tam sürüm God of War 3 arasında gerçek anlamda 1 yıllık teknoloji farkı var. Yapımcılar sürekli olarak görsellik, oynanabilirlik ve optimizasyon üzerinden defalarca geçtiklerini, yayınlanan demo’nun sadece hazırlanış aşamasında ki birkaç sahne olduğunu yineliyorlardı. Ekip ciddi anlamda sözünde durdu, düşünün ki 2009 yılının grafik teknolojisini kullanan bir oyun, aradan yaklaşık bir yıl geçen yapımının ardından çağa ayak uyduran gelişmiş bir grafik teknolojisi ile oyunu yeniliyor. Genelde yapım aşaması uzun süren oyunlarda, görsel temalar oturtulduktan sonra gelişime uğramaz ve yapım piyasaya sürüldüğünde çağın gerisinde kalan grafikleri ile eleştirilir. İşte God of War 3 bu hatadan çok uzak bir yapım. Yazının ilerleyen satırlarında teknik detaylardan bahsetmeye devam edeceğiz, şimdi ise intikamın - ihtişama dönüştüğü, PlayStation 3’ün şiddete boğulacağı saatlerden bahsedelim.

KAN VE OLYMPUS

God of War oyunlarının seri olarak vazgeçmediği bir huyu vardır. Mevcut silahlar, hikâye ve sahneler olarak eksiksizce kaldığı yerden devam eder. İlk oyunun sonunu hatırlarsınız, Kratos Ares’i öldürdükten sonra Olympus’un kapıları açılır, Kratos eskiden Ares’in oturduğu Savaş Tanrısı tahtına oturur ve şöyle bir yayılır. İşte God of War 2 tam bu final’in devamı olarak başlıyordu. Kratos artık Tanrı olmuş, sahiplendiği tahtından kalkıyor ve düşmanlarına öfke kusmaya devam ediyordu. Son oyunda da efsane tüm sahip oldukları ile kaldığı yerden devam ediyor. Oyun çok çarpıcı sahneler eşliğinde karşılıyor bizi. Bıraktığımız yerden devam ediyoruz, Titan’lar Olympus’a tırmanıyor ve Kratos Gaia’nın üzerinde Zeus’a saydırmaya devam ediyor. Başlangıçta Gaia’nın üzerinde olduğumuz için hareketli platformdayız ve savaş çok görsel. Tanrılar pabuç bırakmamakta kararlı, hepsi saldırıya geçiyorlar. Bazı Titan’lar saldırıya karşı koyamazken bazıları da deli gibi tırmanmaya devam ediyor. Tüm Olympusluların ve Titan’ların amansız savaşının tam ortasında kontrolü ele alıyoruz ve bizim savaşımız başlıyor. Her şeyin başında şunu söylemek isterim ki, oyunun baştan sona her yerinde farklı güçler, silahlar ve dövüş teknikleri kazanıyoruz. Başlarda ise oyunun ortalama ilk yarım saatinden sonra yeniden sahip olamayacağımız özellikler ile oynuyoruz. Kratos, God of War 2’de bıraktığımız hali ile başlıyor, fakat önceki oyundaki tüm silahları ya da büyü güçlerini kullanamıyoruz. Temel dövüş sistemi olarak yine tamamen ayınız, ayrıca ilk yarım saate özel bir büyü gücümüz bulunuyor. Bu güç sayesine Blade of Olympus ile hortum oluşturabiliyoruz. Onun haricinde Blades of Athana ile tamamlıyoruz ilk dakikaları. Amaç her ne kadar Olympus’a ulaşıp Tanrıları yok etmek olsa da bu o kadar kolay olmuyor. Poseidon’un Leviathan isimli denizatı ile Gaia’ya musallat olup Kratos’uda yok etme çabasıyla cebelleşiyoruz. İlk büyük baş düşman olma unvanına sahip olan Leviathan, var gücüyle zirveye ulaşmaya çalışan Gaia’yı her yerinden yakalıyor ve onu kurtarmakta Kratos’a düşüyor. Düşmanımın düşmanı dostumdur, karşılıklı menfaat söz konusu olduğu için Gaia’yıda kendinizi de savunuyorsunuz. Buradaki savaş sahneleri o kadar sanatsal ki, elbette ayrıntısına girmeyeceğim ama bir dakika bile ekrandan gözlerini ayırmak istemeyeceğinizi belirtmeliyim. Gaia’nın sığ ormanla kaplı sırtında savunmanızı yapmaya devam ederken, yaşanan bir entrika sonucu her şeye yeniden başlamanız gerekiyor.

SPOİLER ALARM!

Ben yinede bir uyarı daha yapayım, sonra bu anlatılır mı be! Diye küfür etmeyesiniz arkamdan. Bu paragrafı oyunun başlarını oynadıysanız, ya da spoiler benim için önemli değil diyorsanız buyurun okuyun. Poseidon’un Gaia ve Kratos’a saldırılarından sonra onu vahşet içinde Tanrılığından arındırıyoruz ve Gaia’nın zirve’ye ulaşması için artık bir engeli kalmıyor. Zirve de ise davetsiz misafirlerini bekleyen Kral Tanrı Zeus ile yüzleşiyoruz. Zeus yine yapıyor yapacağını ve ölümcül bir saldırı ile Gaia ile Kratos’u Olympus’tan aşağı postalıyor. Gaia’nın ağır yaralanması ile Kratos’da ona tutunamaz hale geliyor ve Hades’in cehennemine akan Styx nehrine düşüyoruz. Nehirdeki ruhlar Kratos’un güçlerini emiyor ve her şeyimizi kaybediyoruz. O vakit, bir kez daha sıfırdan başlıyoruz her şeye. Kratos’un intikamı, sabır ve öfke ile bir kez daha harmanlanıyor.



İNTİKAM YENİ BAŞLIYOR

Kratos’un yeniden Olympus’lulara ulaşıp hepsini birer birer yok etmesi için kolları sıvıyoruz ve Hades’in mekânından tutunda Olympus’un eteklerindeki şehirlere kadar bir dünya yol tepiyoruz. Kratos’un güçlerini kaybetmesi ile beraber, Blades of Athena’nın yerini artık Blades of Exile isimli yeni zincirli kılıçlarımız alıyor. Bu ana silahın, Blades of Athena’dan hiçbir farkı yok, sadece tüm Olympus’a savaş açmış bir deli Spartalı olarak savunma kolaylığı açısından biraz daha güçlendirilmiş hali diyebilirim. Kombolar ise mantık olarak eski oyunlar ile tamamen aynı, sadece Kratos’un ana kombosu haricinde kılıç sallama tekniği biraz daha değişmiş. Heavy Atack olarak adlandırılan Üçgen kombosunun biraz daha yenilenmiş olması da buna örnek gösterilebilir. Oyun yine eskiden de aşina olduğunuz gibi tüm kobmoların ve büyü güçlerinin birleştirilebilir olması ile devam ediyor. Üstelik bu defa silah ve güç yelpazesi de daha geniş ve bir o kadar kullanışlı olmuş. Yapısal olarak biraz daha yenilenmiş olan büyü güçleri, silahlar ile beraber geliyor. Oyunda toplam 4 adet silah bulunuyor, bunları oyun ilerledikçe elde ediyorsunuz. Büyü güçleri ise silahlara entegreli olarak geliyor. Yani bir silah aldığınız zaman, onun kendine özel büyü güçleri bulunuyor. Bu sayede silahınızı upgrade ettiğiniz zaman otomatik olarak o silaha bağlı büyü gücünü de upgrade etmiş oluyorsunuz. Her şeye sıfırdan başladığınızda sahip olduğunuz Blade of Exile isimli ana silahın büyü gücü Army of Sparta olarak geliyor. Sırasıyla kazanacağınız silahlardan, Claws of Hades ile Soul Summon büyüsü, Nemean Cestus ile Nemean Roar büyüsü ve son olarak Nemesis Whip ile Nemesis Rage büyüsünü elde etmiş oluyorsunuz. Bu silahları ise öldüreceğiniz bazı boss’lardan elde ediyorsunuz. Tüm bunların yanı sıra, yine geleneğini bozmayan Rage gücünüzde bulunuyor. Tam ismi Rage of Sparta olan bu gücü kullandığınızda Blade of Olympus ile saldırıya geçiyorsunuz. O esnada hiçbir darbe Kratos’u etkilemiyor ve düşmanlarına kan kutsuyor. Bu özel gücü ekranın sağ alt köşesinde bulunan Rage bar’ını doldurdukça kullanabiliyorsunuz. Bar’ı doldurmak içinse bol bol düşman kesmeniz yeterli oluyor.

SİLAHLAR VE BÜYÜLER

Ayrı bir başlık altında toparlamak isterim ki hem ayrıntılarına değinmek, hem de ayrıntıların spoiler olduğunu düşünürseniz okumadan geçmek kolay olsun.

Baldes of Exile - Army of Sparta: Blades of Athena’nın yenilenmiş hali, özellikleri ve güçleri birbirine benzerdir. Beraberinde gelen Army of Sparta büyüsü; Spartalıların korunma ve savunma pozisyonu ile Kratos’un etrafını çeviren kalkan ve mızraklardan oluşan büyüdür. Upgrade edildiği takdirde ekstradan ok yağmuru da başlatır.

Claws of Hades – Soul Summon: Hades’in başkalarının ruhlarını kendine çekmek için kullandığı zincirli özel silahıdır. Beraberinde gelen Soul Summon büyüsü; Silah içerisinde mevcut olan Centaur, Cyclops, Olympus Archer ve Cerberus gibi ruhların saldırıya geçmesini sağlar. Upgrade edildikçe daha yeni ve daha güçlü ruhları saldırıya geçiren büyüdür. Kullanıldığı takdirde kimin ruhunu saldırıya çıkaracağını Start tuşu ile ulaşılan silah upgrade menüsünden seçmeniz gerekir.

Nemean Cestus – Nemean Roar: Aslan başlı, demirden ve güçlü bir silahtır. Kratos’un kollarına takarak özellikle de kırılması güç yerleri kırabildiği demir yumruktur. Beraberinde gelen Nemean Roar büyüsü; Kratos’un yere vurarak yarattığı güçlü Cestus patlaması yaratan büyüdür. Upgrade edildikçe gücü ve vuruş süresi artar.

Nemesis Whip – Nemesis Rage: Ucu hançerli ve elektrikli, zincirleri sayesine uzayabilen kullanışlı bir silahtır. Beraberinde gelen Nemesis Rage büyüsü; Düşmanlara elektrik şoku vererek zayıflatır, upgrade edildiği takdirde daha güçlü ve ölümcül zayiat verir.

Not: Tüm silahlar yönlendirme tuşları ile seçilebilir.

Silahların yanı sıra Items ve Relics adı altında bulunan özel güçler de kazanıyorsunuz. Item’leride tıpkı silahlarda olduğu gibi ilerledikçe kazanıyorsunuz. Bow of Apollo, Head of Helios ve Boots of Hermes gibi kullanışlı ekipmanlara sahipsiniz. Relicsler ise önceden üzerinizde mevcut olan güçler oluyor. Bu ekipmanları ve güçleri ikinci sınıf silahlar olarak düşünebilirsiniz. Ne gibi özellikleri olduğuna bakmak isterseniz eğer alt satıra buyurun.

ITEMS

Bow of Apollo: İsminden de anlaşılacağı gibi Apollo’nun ok ve yay’ıdır. Uzaktan saldırılar için ya da yakılabilen engelleri yakıp geçmek için kullanılır. Yanıcı özelliği olan bir silahtır, upgrade edildiği takdirde düşmanlara daha fazla hasar verir.

Head of Helios: Güneş Tanrısı Helios’un kafası, düşmanların gözünü kör etmek ve karanlık yolları aydınlatmak gibi özellikleri vardır. Upgrade edildiği takdirde daha parlak ışık ve ölümcül etki bırakır. Ayrıca gizli yolları açmaya yarar.

Boots of Hermes: Hermes’in botları, hızlı koşmaya, bazı yüksek duvarları koşarak tırmanmaya, düşmanlardan daha hızlı kaçmaya ve upgrade edildiği takdirde ardında bıraktığı ateş ile düşmanları zayıflatmaya yarar.

RELICS

Poseıdon’s Trident: İlk oyundan beri mevcut olan su altında sınırsız durabilme ve hızlı yüzebilme özelliğidir. Upgrade edilememektedir.

Icarus Wings: İkinci oyunda Icarus’dan almış olduğunuz kanatlardır. Bir süre havada süzülmeye ve belirli yerlerde uçmaya yarar. Upgrade edilemez.

Balde of Olympus: İkinci oyunda almış olduğunuz Zeus’un yarattığı ve Great War’da Titan’ları yendiği güçlü kılıçtır. Rage of Sparta büyüsü ile kullanılabilir ve upgrade edilemez.

Golden Fleece: İkinci oyunda Cerberus’u yok edip sahip olduğunuz altın kaplamalı özel bir silahtır. Gelen saldırılara anlık karşılık vermeye yarar, upgrade edilemez.

KRATOS’A BULAŞMAYIN

Kratos’un bunca yıllık nefretini neye borçlu olduğunu biliyor musunuz? Tanrılara kölelik yaptığı yıllardan beri uğradığı ihanetlerin ardı arkası kesilmedi Kratos’un. Ares’e ruhunu sattığında, tüm Olympus’un, ve yer yüzünün Kaos’un içinde boğulacağı güne pekte bir şey kalmamıştı aslında. Denizler yükselecek, Güneş sönecek ve yerle gök birleşecekti. Her şey Ares’in verdiği yıkım emrinden sonra Kratos’un ailesini öldürmesiyle başladı. Artık ne Tanrılar rahat edecekti, ne de Kratos. Hikâye’yi özetle hatırlamak gerekirse, ailesinin ölümünden başta Ares’i sorumlu tutan Kratos, onu Athena’nın rehberliğinde öldürmeyi başarmıştır. Ardından Olympus’a açılan kapıdan içeri girip Savaş Tanrısı olmuştur. Akabinde hala kâbuslarından kurtulamayan Kratos, düşmanlarına kan kusturmaya devam etmek istemiştir. Bu durumdan memnun olmayan Zeus ise Kratos’a bir komplo kurup onu Hades’in cehennemine postalar. Kratos’un öfkesini fırsat bilen Gaia, onu tekrar yer yüzüne çıkarıp Zeus’u yok etmesi için rehberlik eder ve. Kratos, kaderi kontrol eden kız kardeşleri yok edip zamanda yolculuk yaparak Zeus’u yenmeyi başarır. Tekrar zamanın sınırlarını zorlayıp Great War’a dönerek Titan’larıda kurtarır ve Olympus’ yok etmek için büyük ayaklanma başlar.

Eski God of War oyunları mekanik olarak o kadar başarılıydı ki, gerek oynanış gerekse dövüş sistemi açısından türündeki diğer oyunlara tam bir ilham kaynağı olmuştu. Üstelik geçtiği mekânlar, atmosfer ve müzikleri ile her zaman klasik olmayı hak etmiş ve çıktığı platformun her anlamda sınırlarını zorlamıştı. Oyunun en güzel yanı ise epik sahneler ile çok çeşitli kombo yelpazesinin birleştirilebilir olmasıydı. Görsel arka plan sahneleri ve dönemin en iyi grafikleri ile övgüler toplamıştı. Biz bunları PlayStation 2 platformunda gördük. Düşünün ki PlayStation 3’ün gücüyle neler yapılabilir. God of War oyunları her seferinde değişen ekip liderine rağmen, daima çıtayı bir önceki oyununa göre çok daha uç noktalara taşımakta usta bir oyun oldu. Son oyunun ekip lideri ise Stig Asmussen oldu ve eski oyunlarının yakaladığı kalite’den ödün vermeyip sınırlarını zorlamayı başardı Bu adamlar için liderlikten çok ekip çalışması ağır basıyor ki yakaladıkları kalite’yi yükseltebiliyorlar. Peki ya yeni oyunları bize neler vaat etti ve ne kadarını karşıladı dersiniz?



Öncelikle efsane’nin son oyununun geçtiği mekânlardan bahsedelim. Kratos’un amacının da gerektirdiği gibi, tüm oyun Olympus ve çevresinde geçiyor. Tırmanışın ardından tekrar dibe düştükten sonra olayların seyri değişiyor. Olympus’un dengesini koruyan zincirleri kırıp tüm Olympus’u düşürmeye uğraşıyoruz. Olympuslular ise var gücüyle hem Titan’ları hem de Kratos’u def etmeye çalışıyorlar. Genellikle açık mekânlardayız, Olympus’un dengesini bozmak için ihtiyacımız olan her şeyi farklı yerlerden topluyoruz. Kapalı mekânlar ise genellikle Olympus’un katlarındaki odalardan oluşuyor. Onun haricinde bazen Tartarus’a iniyoruz, bazen de Olympia şehrinde Tanrı avına çıkıyoruz. Birbirinden tamamen farkı bölgelere geçişler için portallar bulunuyor. Senaryo’ya bağlı olarak zaman zaman bu portallara giriyor ve başka bir mekâna açılıyoruz. Oyunun geçtiği yerlerde kırılabilir vazolar, güç sandıkları, devasa zincirler, antik yunan heykelleri ve daha nice zenginlikler bulunuyor. Ortamla etkileşim ise kırılabilir vazolar, tahta parçaları gibi partiküller ve güç sandıkları ile sınırlı kalıyor. Kırılabilir eşyaları küçük çaplıda olsa kırmızı orb kaynağı olarak düşünebilirsiniz. Kırmızı orb’lar önceki oyunlardan da hatırlayacağınız gibi silah ve güçlerinizi upgrade etmeye yarıyor. Bunları öldürdüğünüz düşmanlardan ve orb sandıklarından da elde edebiliyorsunuz. Kırmızı orb haricinde yeşil, mavi ve sarı orb’larda bulunuyor. Yeşil ile sağlık, mavi ile büyü gücü bar’ını dolduruyorsunuz. Sarı renkli orb’lar ise Rage gücünün hızlı dolmasını sağlıyor. Ekranın sol üst köşesindeki gösterge üzerinde Mavi ve Yeşilin haricinde bir de Sarı renkli güç bar’ı bulunuyor. Bu enerji sayesine Itemleri kullanıyorsunuz. Bunu doldurmak için herhangi bir orb mevcut değil, bar boşaldığında ya da eksildiğinde hemen kendini yeniliyor. Ayrıca mevcut olan enerji barlarını upgradeleye biliyorsunuz. Bunu yapmak için özel güç sandıklarını açmanız gerekiyor. Barları upgradelemek için toplamda 3 tane özel nesne var. Gorgon Eyes – sağlık barını, Phoenix Feathers – Büyü gücü barını ve son olarak önceki oyunlarda bulunmayan Minotaur’s Horn ise Item enerji barını upgrade ediyor.

Gelelim God of War 3’ün en sanatsal yanına. Kratos’un hem Tanrılar hem de çıkar kavgası yüzünden Titanlar ile olan düşmanlığı, bizi sinematik ve epik sahneler eşliğinde dövüşmeye sevk ediyor. Dev bir Titan’ın parmakları arasında karınca gibi kaldığınız görsel sahnelerden tutunda, iç organlarına kadar girip param parça ettiğiniz şiddet dolu sahnelere kadar ummadığınız şeyler görebilirsiniz. Dövüş sahnelerinin en güzel tarafı da, mevcut silahların ve büyülerin ardı ardına birleştirilebilir olmasıdır. Temel hareketlerde yapılan normal kombolar ile ağır kombolar birbiri ardına gelebilir, ya da bir silah kullanırken kombolar arasında büyüleri yapabilir ve kolaylıkla başka bir silah seçerek komboların devamını farklı hareketlerle ve dövüş tekniği ile getirebilirsiniz. Oyun inanılmaz kanlı ve şiddet içerikli. Size tavsiyem minik bir akrabanızın yanında asla God of War 3 oynamayın. Bazen yetişkin insanların bile rahatsız olacağı cinsten kan ve vahşet sahneleri göreceksiniz. E adamlar baştan uyarısını yapmış “18+” diye. Oyundaki en vahşi dövüş sahneleri genelde mini – game eşliğinde geliyor. Tuş kombinasyonları ile düşmanların bağırsaklarını alana kadar dövüyorsunuz. Kiminin gözünü söküyorsunuz, kiminin kafasını. Bir de en çarpıcı olanı, çıplak elle dövdüğünüz bosslar oluyor. Mini – game şeklinde gelirse eğer, nadiren FPS kamera açısıyla oynuyorsunuz bu sahneleri. Bu kez düşmanın gözünden, ona acımasızca tekme – yumruk girerken çıkan seslerin tokluğu sanki Kratos’tan dayak yiyen sizmişsiniz gibi hissettirebilir. O şiddet atmosferini tamamlayan müzikleri ile de girdiğiniz hava’yı başka hiçbir oyunda bulamazsınız. Gerçekçilik anlamında şiddeti hissettiren ilk ve en başarılı oyun olarak tarihe geçebilir God of War 3. Her bir karesi devrim niteliğinde, özellikle de grafikler ve sesler oyun dünyasında yeni bir çağ başlatıyor.


ÇAĞ ATLATAN DEVRİM

Oyuna mekanik olarak bi’ hayli baktık. Özetlersek eğer eski oyunlarına sadık kalan, ama çıtayı da yukarı taşımayı ihmal etmeyen, bunu yaparken dengeyi en iyi şekilde koruyan bir yapıya sahip olduğu aşikâr. Yapımcıların bazı açıklamalarında grafiklerin sürekli yenilendiği yer alıyordu. Bazı fan kitlesi tarafından merak edilen bir bilgi olarak Stig Asmussen’in yaptığı bir başka açılmada, henüz 3D teknolojisi tam oturmadığı için nasıl görüneceğini bilmediklerini ve ilerde mümkün olursa God of War 3’e, 3D desteklemesi için bir Patch yayınlayabileceklerini söylemişti. Umarım söylediği gibi bu mümkün olur ve bu efsane’yi 3D oynama fırsatını da yakalarız. HDTV’lerde 720p – 1080i destekleyen yapımın genel grafik yapısına altını çizerek değinmek isterim. Vaktinde oyunun sanat yönetmeni Ken Feldman, Kratos’u 20.000 poligonla modelleyip geliştirmeye devam ettiklerini söylemişti. Bu detay çılgınlığı sayesine Kratos’un her bir kas hareketini bile görebilecektik. Eski oyunlara nazaran 4 katı büyüklüğünde mekânlar, kaplamalar ve ışık – gölge oyunları ile aynı anda 20 – 30’dan fazla sayıda saldırabilecek düşman kalabalığına rağmen performans kaybı yaşamadan oynayabileceğimizden bahsedilmişti. Hatta ben bununla ilgili bir şey söyleyeyim, oyunu bitirdikten sonra açılan Challange modlarında, düşman sayısı toplamı 50’ye varan (uydurmuyorum olum sayaçla da belirtiliyor) tüm düşmanları öldür tabanlı bir Challange bölümü var. Burada saldıran tam 50 düşmana rağmen sabit FPS ile çalışıyor oyun.

Son zamanlarda 20.000 poligonluk Kratos’un 30.000’lere çıkarıldığı dedikoduları da konuşuluyordu. Öyle ya da böyle, bu oyun her yanıyla tam bir grafik mucizesi! God of War 2’nin CGI ara videolarını hatırlayın, işte ondan aşağı kalır bir yanı yok. Kaplama kalitesi tavan yapmış, gölgeler soft ve belirgin. Işık efektleri ise göz alıcı seviye de canlı ve gerçekçi. Dar mekânların arasından süzülen ışığın gerçekçiliği görülmeye değer. Bir tarafını güzel yapalım, bir tarafını baştan savalım mantığıyla hazırlanmamış. Her yerini özenerek hazırlamışlar. Aslında o kadar çok teknik detay var ki hangi birini anlatsam bilemiyorum. Islak yüzeylerden aydınlatma efektlerine, ışık – gölge oyunlarından modellemelere kadar oyun içi grafik bazında tam anlamıyla devrim yaratmış. Görsel anlamda verdikleri sözü tuttular. Yazının üst paragraflarından da anlayacağınız üzere mekanik olarak da istenileni veriyor. Animasyonlarda ise en çok zorlanılan kısmın Titan’lar olduğuna değinen yapımcılar, akıcı ve gerçekle birebir animasyon sistemi için Motion Chapture teknolojisinin yanı sıra Soft Body Collision teknolojisinden yararlandıklarını belirtmişlerdi.

Devrimin ikinci kısmında ise ses efektleri ve müzikler var. Atmosfere tavan yaptıran ve oyuncuya haz veren müziklere diyecek kelime bulamıyorum. Geneli God of War 2’den alıntı yapılan müzikler biraz daha değiştirilmiş. Zaten seri boyunca God of War müziği kendine has olduğu için uyumluluğunu bozmamış. Ayrıca eklenen farklı müzikler ile çeşitliliğini artırmışlar. Bu oyunda ki müziklerin en sevdiğim yanı, oyunun geçtiği mekânlar, o anki atmosferi ve bağlı olduğu hikâyesi ile arada kalan denge’ye mükemmel uyum sağlıyor olmasıdır. Ses efektleri de yeni oyunda biraz daha yumuşatılmış. Yani bazı ses efektleri diğerlerine göre çok fazla ön plana çıkmıyor ve rahatsız etmiyor. Kimi ses efektleri yenilenirken kimileride elden geçirilerek daha gerçekçi hale getirilmiş. Karakterlerin seslendirmeleri ise profesyonelce yapılmış. Acı çeken birinin yardım çığlıkları ya da Kratos’un işkence yaptığı bir elemanın bağırtıları verilmek istenen hissiyat konusunda çok başarılı. Hele ki Kratos’un psikopatlık yaparken avazının çıktığı kadar bağırması yok mu… Zaten kalite’de almış başını giden atmosferi tamamlayan bu ses efektleri ve müzikler oyunu işitsel anlamda da bir klasikten ileri boyutlara taşıyabilir.



TANRILAR KORKMUŞ OLMALI

Olympus’un elden gideceğinden korkuyor bu ölümsüzler. Öyle ki ellerinde kaç tane ucube varsa hepsini üstümüze salmışlar. İrili ufaklı birçok düşman saldırıyor oyunda. Cyclopslardan tutunda Cerberuslara, Taloslardan Centaurlara kadar bir sürü hasmınız var bu sefer. Önceki oyunlardan da tanıdık gelen Siren isimli çirkin ruhlar, Minotaurlar ve Ninja kılıklı Satyr gibi sinir bozucu düşmanlarda cabası. Gorgon’lardan medusa da eksik olmuyor tabi. Medusa’nın en sevdiğim yanı, kafasını aldığımız zaman herkesi taşa çevirebilmekti. Önceki oyunlarda bu özelliği büyü olarak kullanıyorduk. Şimdi büyüler değişti ve yenilendi, fakat aralarında Medusa’s Gaze yok bu sefer. Ama yine de Medusa saldırılarından sonra kafasını koparırsanız tek sefere mahsus çevredekileri otomatik olarak taşa çevirebiliyorsunuz. Ayrıca undead legionnaire kılıklı düşmanlarda var. Bu yaratıklar, karşınıza çıkacak olan en güçsüz düşmanlardan ama kalabalık olduklarında kendi taktiklerini geliştiriyorlar. Üstünüze çullanıp etkisiz hale getirmek, mızrak ve kalkan ile kendilerini korumak gibi taktikleri var. Ama basit yaratıklar oldukları için Kratos gibi Tanrı muhatabı adama yemiyor bu numaralar. Düşmanlara bağlı yeniliklerden biri de Kratos'un bazılarını kullanabiliyor olması. Cerberus ailesinden bir 3 başlıyı, ya da Cyclops ailesindeki tepe göz'leri biraz zayıflattıktan sonra üzerine çıkıp kullanabiliyorsunuz. Kontrolü ele aldığınızda düşmanlarınıza ağır hasar verdikleri gibi kalkanlı ve zorlu düşmanları da kolaylıkla ezip konserve kutusuna çevirmenize olanak sağlıyorlar. Ayrıca düşman yapay zekâsı üzerinde de durulmuş, bazıları temel kombolarınıza karşı koruma alıyor ve kolay kolay darbe yemiyor. Uzaktan yapacağınız ok saldırılarına karşıda korunabiliyorlar. Bazen saldırılarınıza cevap vermekte de çok gecikmiyorlar. Yalnızca kalabalık anlamında değil, tepkileri ile de sizi zor durumda bırakabilirler.

KRATOS BİLDİĞİNİZ KRATOS DEĞİLDİ!

Şuna şüphe yok ki Kratos, macera – aksiyon oyunları arasında en vahşi, en acımasız ve en karizmatik karakterlerdendir. Sadece görsel anlamda değil, oyuncuya sağladığı zenginlik açısından eğlencenin dozunu artıran bir karakter. Ama sanmayın ki Kratos her zaman bu günkü Kratos’du. God of War oyunu proje aşamasındayken düşünülen karakter tam bir ameleymiş. Sanat yönetmeni Ken Feldman yaptığı bir açıklama da, Kratos’u kararlaştırıp ve tasarlayıp bu hale getirmelerinin tam 1.5 yıl aldığını söylemiş. Kratos’u Kratos yapan görünüm ve özelliklerine harcadıkları zaman uzun olsa da yaratılan karaktere değmiş. Yoksa karizmasındaki çizik, yüzündeki ve karnındaki derin çizikten daha fazla olacaktı Spartalının.


Unutmayın ki uzun bir bekleyişin ardından gelen bu dev yapım, PlayStation 3 kullanıcılarına verilmiş bir hediyedir. Ben oyunu ilk seferde Hard modda oynayarak 10 saat 17 dakikalık bir sürede tamamladım. İlk oynayışa göre yaptığım seçim gayet zorlayıcı ama bir o kadarda tadından yenmez oldu benim için. Oyun bittiğinde ise, o sürpriz sonla beraber hiç bitmemesini istediğim yapımın hüznü çöktü açıkçası. Oyunun hiçbir eksiği yok, böylesi mükemmel bir yapımın 20 saat üzeri olması bu tempo ile asla sıkmazdı. Tadına doyum olmayan bir yapımdı ama elbet onunda bir sonu olacaktı. Yine de her şeyin bittiği söylenemez, hikâye modu sonlandıktan sonra açılan yeni kostüm ve zorluk seçeneği, bir süre daha vahşete sürükleyecek Challange of Olympus modları ile macera’ya devam ettim. Bir de üstüne tüm Trophy’ler için yeniden kasmaya başladığımda değmeyin keyfime. Zaten serinin vazgeçilmez huyu olan tekrar oynama isteği uyandırması da yanımıza kar kalıyor. God of War 3’ün Platinum ile beraber toplamda 36 tane Trophy’si bulunuyor. Bunların bazıları açıklamalıyken bazıları da “???” şeklinde görünüyor. İlerleyen zamanlarda ise oyun için indirilebilir içeriklerinde(DLC) yayınlanacağını belirtmek isterim. Son olarak bir de tavsiye vermek isterim, PlayStation 3’ünüz mü var? Boşuna duruyorsunuz, eğer oyun elinizdeyse açın ve oynamaya devam edin, hala almadınız mı? Yoksa kararsız mısınız? Sizi temin ederim ki bu platformda ve kendi dalında görebileceğiniz en muhteşem oyun. Şunu istisnasız her oyuncuya söyleyebilirim ki, oyun zevkiniz ne olursa olsun bu oyunu alın ve oynayın. Türden nefret bile etseniz, God of War 3 size kesinlikle bir şeyler hissettirecek, hatta kendine aşık edebilecek bir yapım.

Değerlendirme:

Genel: 10/10

Grafik ve Ses: 10/10

Eğlence ve Atmosfer: 10/10

Artılar:

+ Muhteşem grafikler ve detay çılgınlığı.
+ Görseller ve ses efektleri ile birleşen kusursuz atmosfer.
+ Yapısına uygun kaliteli müzikler.
+ Çok çeşitli silah, kombo ve güç yelpazesinin birleştirilebilir olması.
+ Çok çarpıcı sahneler ve görsel arka plan, eğlenceli aksiyon, Kratos, kısacası her şey.

Eksiler(?):

- Keşke uzunluk ortalaması 10 saatin üzerinde olsaydı…

(Alıntıdır Eser sahibi:cold_winter)
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Misafir
Misafir




God of War III İncelemesi Empty
MesajKonu: Geri: God of War III İncelemesi   God of War III İncelemesi Icon_minitimePtsi Haz. 21, 2010 12:41 am

teşekkürler konu için....
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Misafir
Misafir




God of War III İncelemesi Empty
MesajKonu: Geri: God of War III İncelemesi   God of War III İncelemesi Icon_minitimePtsi Haz. 21, 2010 12:44 am

Önemli deıl >)
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
SomeOne
Yönetici
Yönetici
SomeOne


Erkek Mesaj Sayısı : 221
Rep Puanı : 358
Teşekkür Sayısı : 29
Kayıt tarihi : 20/06/10
Yaş : 27

God of War III İncelemesi Empty
MesajKonu: Geri: God of War III İncelemesi   God of War III İncelemesi Icon_minitimePtsi Haz. 21, 2010 12:08 pm

Üstüne Oyun Tanımam
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://sanalkafee.eniyiforum.org
Misafir
Misafir




God of War III İncelemesi Empty
MesajKonu: Geri: God of War III İncelemesi   God of War III İncelemesi Icon_minitimePtsi Haz. 21, 2010 1:36 pm

Aynen bencede
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Misafir
Misafir




God of War III İncelemesi Empty
MesajKonu: Geri: God of War III İncelemesi   God of War III İncelemesi Icon_minitimePtsi Haz. 21, 2010 3:13 pm

paylaşım için teşekkürler..
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Misafir
Misafir




God of War III İncelemesi Empty
MesajKonu: Geri: God of War III İncelemesi   God of War III İncelemesi Icon_minitimePtsi Haz. 21, 2010 3:14 pm

Ben tesekkür ederim
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
God of War III İncelemesi
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Anime Heoye :: Bilgisayar & İletişim :: Oyun Download :: Konsol Oyunları-
Buraya geçin: